3 Ağustos 2007 Cuma

sana sarılırım

sana sarılırım


bir düdük sesi
beş sesli bir intikam
sığlığın ve acımasızlığın
sert sıkı botları altında gelecek
koparılan çiçekler yiten umutlar
yıkılan değerler uzak bir duvarın kalıntılarında
dümdüz bir dünyaya sarılır yeşil kuşaklar
ben sana uysal ve esmer

köylere iner kurt kuyruğu karanlık
tütmeyen bacaları ısırır aç baykuşlar
kurumuş tarlaları sarar sarı dikenler
meyveler dalında çürür
doğmaz artık çocuklar
uzun bir göç kurulur
dağ ova deniz
yaylalar düşe döner kentlerin izbelerinde
ben sana sarılırım

aşksız ve ıssız pencerelere düşer kentler
güvercin akşamlara sokulur yılanlar
sular camilere akar
tertemiz cenazeler kalkar ikindilere
gizlenir günahlar
sıkı sarılmış çarşaflara
dönerim sırtımı kirletilmiş sokaklara
sıkıca sarılırım sana

Hiç yorum yok: